To detain, restrain, hinder, shut up, confine, prevent, hold in custody. To restrict/imprison, to arrest or restrain or withhold or impede, keep close/keep within certain bounds or limits.
Gözaltına almak, zapt etmek, alıkoymak, susturmak, sınırlamak, engellemek, gözaltında tutmak. Kısıtlamak veya hapsetmek, tutuklamak veya zapt etmek veya alıkoymak veya engellemek, yakın tutmak veya belirli sınırlar veya sınırlar içinde tutmak.
ح ب س kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler